Ana amacımız insanın sahip olduğu kendi dişlerini korumak ve kullanabilmesini sağlamaktır. Ancak, dişlerdeki ileri düzeyde çürümeler, kırılmalar, çeşitli kaza ve travmalar, kanal tedavilerine rağmen düzelmeyen kök ucu lezyonları, ileri diş çevresi(periodontal) doku kayıpları, hastalıkları gibi nedenlerle diş kayıpları, çekimleri olabilmektedir.
Diş kaybı olan yerleri doldurmak gerektiğinde de ya komşu dişlerden destekli sabit ya da çıkarılıp takılabilen hareketli protezler gündeme gelmektedir. Komşu, destek alacak diş yoksa da direkt hareketli protez yapmak zorunda kalınmaktadır.
İşte bu noktada dental implantlar, komşu sağlam dişlere zarar vererek yapılan, sabit veya çıkarılabilir protetik uygulamalara bir alternatif olarak kullanılabilmektedir.
Güncel dental implantlar diş köklerini taklit eden uygulamalardır ancak, kemikle arasında doğal dişte var olan periodontal ligament gibi bir doku yoktur, olması da istenmez, kemikle direkt bağlantı halindedir. İmplantın üzerine, implant kemik bağlantısı ve iyileşme olduktan sonra, dışardan gördüğümüz diş kısmı yapılmaktadır. İmplant tutunumu yetersizken yükleme yapılmamaktadır.
İmplant diş çekimiyle aynı anda ya da iyileşmeden sonra yapılabilir. Ancak bu uygulamaların belli kriterleri vardır, her durumda olmayabilir.
Bazen implant uygulamalarında dişetiyle ilgili ilave operasyonlar, kemik grefti, sinüsle ilgili vb. işlemler de gerekebilmektedir. İmplantlar bir tedavi seçeneği olarak seçilmeden önce;
İmplant uygulamalarından önce çoğunlukla bölgenin profesyonel tomografik değerlendirmesi yapılmakta, böylece olası risklerden kaçınma ve daha doğru bir uygulama yapılabilmektedir. Başarı yüzde doksanların üzerinde olmakla beraber, sigara, kontrolsüz diyabet, ağız hijyeninin iyi olmaması, periodontitis hastası olması, kemikle ilgili lokal, genel vb faktörler etkili olabilmektedir.
Periodontal ve periimplant dokular dişlerimizin ve dental implantlarımızın vücudumuzla, çenelerimizle ilişkisini sağlayan, onların sağlıklı bir şekilde hizmet etmesini sağlayan dokulardır.
Periodontal problemler karşımıza;
Diş organını/implantı vücudumuzla bir arada tutan ve komşu dokularının
Klinik olarak karşımıza;
-Dişeti büyümeleri
-Dişeti çekilmeleri
-Dişeti iltihaplanmaları (gingivitis/periimplant mukositis)
-Kemiğin ve dişe ataşmanın/implant integrasyonunun da olumsuz etkilendiği(periodontitis/periimplantitis) iltihaplanmalar şeklinde çıkabilir.
İltihabi durum genellikle dişetinde kanama, ödem, şişlik, kızarıklık, kötü koku gibi belirtiler verir. Eğer iltihabi durum, kemiği ve bağlantı liflerini de etkilemiş, kayıplar varsa diş ya da implant kaybına da gidebilen ve vücutta genel etkiler de yapabilen bir süreç ortaya çıkar.
Dental plak biyofilm retansiyon faktörleri (taşkın restorasyon gibi),ağız kuruluğu gibi lokal risk faktörleri de süreci etkiler.